https://ankararahimkanseri.com/wp-content/uploads/2017/11/1-6.jpg

Lenfödem, cilt altındaki yağ dokusunda lenf sıvısının birikmesi sonucunda oluşan şişliğe verilen tıbbi isimdir. Kanser cerrahisi sonrasında lenfödem görülebilir. Bazı enfeksiyonların da lenfödeme yol açtığı bilinmektedir (Fil hastalığı). Lenfödemin neden olduğunu anlamak ve başınıza geldiğinde yardım ve destek alabileceğinizi bilmek önemlidir.

Kanser tedavisi sırasında yapılan cerrahi lenf bezi temizliği ve sonrasında verilen radyoterapi lenfödeme yol açmaktadır. Lenfödem nedeniyle olan şişlik hastalara rahatsızlık vermekte ve şiddetli olgularda etkilenen bölgenin işlev görmesini engelleyebilmektedir. Lenfödem genellikle kollarda veya bacaklarda saptanır fakat yüzde, boyunda, kasık bölgesinde ve karında dahi görülebilir.
Meme kanseri olan hastalardaki koltuk altı lenf bezlerinin çıkartılması kollarda lenfödeme yol açar. Rahim kanseri ve yumurtalık kanseri olan hastalarda ise bacaklara giden büyük damarlardaki lenf bezlerinin temizlenmesi ise bacaklarda şiddetli lenfödeme yol açabilir. Vulva kanserindeki kasık lenf bezlerinin temizlenmesi gene hem bacaklarda hem de karnın alt tarafında lenfödeme yol açabilmektedir. Rahim kanseri tedavisi sonrası yapılan bir lenf diseksiyonu sonrasında hastalarda lenfödem görülme riski %50’ye kadar çıkmaktadır.
Lenfödem oluşma nedeni, cerrahi ve bazen sonrasındaki radyoterapi sonrasında vücuttaki lenf kanallarının normalde döküldüğü lenf nodlarının çıkartılması veya fonksiyonlarını yitirmesidir. Bu sebepten dolayı lenf bezleri dökülecek bir yer bulamamakta ve lenf sıvısı organlardaki yağ dokusunun içinde birikmektedir.

Lenfödem önlenebilir mi?
Lenfödemin önlenmesi için yapılması gereken temel nokta lenfödeme yol açan lenf bezi temizliği ameliyatını yapmamaktır. Fakat rahim kanseri(endometrium kanseri), yumurtalık kanseri(over kanseri) ve meme kanseri gibi kanserlerin lenf bezlerine sıçrayabildikleri ve doğru bir cerrahi için bu lenf bezlerinin temizlenmesi gerektiği bilinmektedir. Dolayısı ile hem lenf bezlerinin yeterli değerlendirilmesi hem de bunun hastaya en az zarar vermeden yapmanın yolu araştırılmaktadır. Son yıllarda araştırmacılar Sentinel Lenf Nodu Biyopsisi (Bekçi/Nöbetçi lenf nodu biyopsisi) kavramını geliştirmişlerdir. Bu Sentinel lenf nodu biyopsisi yönteminde, kanserli organa ait olan lenf bezlerinden, kanalların ilk döküldüğü lenf bezleri bir takım özel boyalar ve kamera sistemleri kullanılarak işaretlenmekte ve sadece o lenf bezleri patolojiye gönderilmektedir. Sentinel lenf nodu biyopsisi tekniği ile lenfödem oranının %70-80 oranında azaldığı bilimsel araştırmalar ile kanıtlanmıştır.

Sentinel lenf nodu biyopsisi teknolojisi şu anda meme kanseri, rahim ağzı kanseri(serviks kanseri) ve rahim kanserinde başarı ile uygulanmaktadır. Bu teknikte amaç hem lenf bezlerinin tam olarak değerlendirilmesi hem de hastaların lenfödem riskinden korunmalarıdır.
Rahim kanseri tedavisinde standart tedavi rahimin alınması(histerektomi) ve lenf bezlerinin temizlenmesidir. Klasik yaklaşımdaki tüm lenf bezlerinin çıkartılması ameliyatı hastalara ciddi bir lenfödem riski yüklemektedir. Sentinel lenf nodu biyopsisi tekniği kullanılarak bu lenfödem riskinin azaltılması mümkündür. Sentinel lenf nodu cerrahisi açık veya kapalı (laparoskopik ve robotik) olarak uygulanabilmektedir. Siz veya yakınlarınıza rahim kanseri tanısı koyulduysa başvurduğunuz jinekolojik onkoloji cerrahisi uzmanına bu teknik hakkında daha detaylı bilgi almak için danışabilirsiniz.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Open chat